16 Ocak 2009 Cuma

Ne Çabuk Geçiyor Değil Mi?

2 hafalık tembellik arasından sonra yine elime klavyeyi aldım, ve evet yazıyorum.

Öncelikle geçenlerde haberini ettiğim 19 Ocak'ta çıkacak olan Kreator - Hordes of Chaos albümünü de pre-order ettim şükür, hani söylüyorum çünkü geçenlerde albümü dinleyip biraz bahsetmiştim sonra bana gelip de bu kadar iyi hoş ama adam gitmiş orjinal albüm almmıyor müziği desteklemek bunun neresinde tarzı eleştiriler gelirse diye yazıyorum. Yine de hatırlatmakta fayda albüm cidden yine bir Mille Petrozza klasiği olmuş. Karakterini oturtmuş olduğu thrash'i yine bir şekilde alıyoruz ama almak isteyene tabi, old school severlik adı altında yetersizlik sıfatından ekmek çıkaran arkadaşlarımıza da buradan selam olsun istiyorum.

Aslında bugün bununla ilgili yazayım istiyordum ama nasıl başlayacağımı bir türlü bilemedim, ama baktım Kreator gibi eski kafa thrashçilerin de veya birazdan dökeceğim fikirlerle paralellik gösteren insanların da çok sevdiği gruptan bahsedince giriş yapabildim. Sevindim tabii ki bu duruma.

Çevremdeki insanlarla müzik veya daha dar bi başlık olarak belirtmek gerekirse beğendiğimiz veya sadece eskiden beğendikleri gruplar üzerine konuşurken, 'davayı satma' veya 'çok değişmiş' olmalarına dair diyaloglar çok geçiyor. Örnek vermek gerekirse, Clayman dönemi In Flames ile şimdiki halleri veya Metallica, Soilwork, Crytopsy gibi gruplardan bahsederken bu tartışmalar alevlenebiliyor. In Flames sever insanların yeni albüm gay metal demeleri durumu açıkçası benim hoşuma gitmiyor. Bunu aslında iki başlık olarak inceleyebilirim.

Birincil olarak, In Flames şimdi çapayı tamamen Amerika'ya atmış durumda. Buradan şimdi Amerika'lıların sevdiği müziği yaparak para kazanmak istiyorlar gibi bir söylemle gelmemi beklemeyin benim demek istediğim durum biraz daha farklı. Müzik, yapıldığı yerin, yapan kişiyi epey etkilediği ve bu etkileşim müziği yapan kişinin epey deneyimli olması durumunda (bkz. In Flames) bir gelişim olarak kabul edilebilecek bir durum. Amerika gibi bir ortamda dönen, dinlenilen ve icra edilen gruplara genel anlamda bakıldığında bir Core'luk veya sound çılgınlığı yoğunluğu yüksek olan gruplar görülebiliyor. Diğer bir taraftan ise Amerika'da teknik ve üst düzey progresif hatta avantgarde olan müziklerin de çok revaçta olduğunu gözlemliyorum. In Flames gibi bir grup da benim gözümde bu iki durumu da çok iyi harmanlamış durumdadır. In Live We Trust performansında My Sweet Shadow parçasındaki gitar tonlarına bakıyoruz, Clayman veya Colony'den çok çok daha sert ve çok daha fazla 'eski kafa death metal' soundu var. Altyapı olarak kullanılan müziklerden bahsederken insanların Clayman'deki sample'ları nasıl duymadığna hayret ediyorum. Bilhassa Colony albümündekiler de... Davullar eski agresifliğinde değil diye karşı argümanlarla gelecek olan arkadaşlarıma da Scorn ve Gyroscope parçalarını dinlemelerini tavsiye ediyorum ki bu parçalar 'eski kafa death' albümlerde bulunan parçalar.

İkincil olarak, ayrımcılığı genel olarak bazı yoğunluk isteyen işlerde çok mantıklı bulan biri olarak, müziği icra eden veya etmiş insanların bu yenilikçilik veya değişim mevzusunu daha iyi anlayabileceklerini düşünüyorum. Şimdi ahım şahım da olmayan teknik jargonumu kullanmadan açıklamak gerekirse, eskiden saf thrash ve death müzik yapmış olan Kreator'u ele almak istiyorum. İlk albümleri olan Endless Pain ve Pleasure to Kill albümlerindeki soundlar ve tonlar yani kısaca elde olan imkanlarla olan müziğe bakıyoruz ki insanlar cidden inanılmaz ekmekli işler çıkarmışlar. Zamanla elde ettikleri birkaç müzikte devrim sayılabilecek imkan gelişmelerini de sonraki albümlerinde kullanmışlar ve sound old school thrashçi kot montlu abilerimizi kzıdıracak kıvama gelmiş ve günümüze uygun ve çok daha zengin bir sound ile karşımıza çıkmışlar. Bu beğenilmeyebilir ama bu insanlara bok atılması saçma bir durumdur. Ama neden? Kendinizi bir Mille Petrozza yerine koyun. 8 tane old school soundlu sayılabilecek albüm yapmışsınız ve hepsi kendi çağlarında masterpiece sıfatını hak edecek albümler. Elinize sound açısından yeni şeyler imkanı geçmişse ve kendinizi müzikal olarak daha da tatmin etmek ve vizyonunuzu geliştirmek istiyorsanız, size kim dur diyebilir? Bu biraz geyik avlamak için yıllardır küçük bi çakı kullandıktan sonra okun gelmesi ile beraber sizin ok kullanmanıza bok atacak insanlar varlığına benzer bilmem ne dersiniz?

En son Anders Friden'in bir diyaloğunu koyarak yazımı noktalamak istiyorum.

Muhabir - Artık niye melodik death albümü yapmıyorsunuz?
Anders Fride - Melodik Death nedir ki sizce?
M - Mesela Clayman, o kesinlikle bir melodik death şaheserididir.
A - Demek ki bir şaheser yaratmışız bir tane daha yapmaya gerek yok.

Metale daha farklı perspektiflerle bakabilmeniz dileğiyle herkese iyi finaller. Orkun Develi'ye ve Talya Kanmaz'a da selamlarımı sunarım.